Namazdan çıktım, sabahın ayazı yüzüme çaldı...
Hızlı adımlarla eve yürüdüm...
Kapımın önünden bir kaç odun kaptığım gibi sobamı alevledim...
Penceremden Allah'ın yaratmış olduğu o güzel doğayı izlerken...
Mavi penceremin ardında... Mavinin ardında... Mavinin altında...
Yemyeşil bir vadi... Seher vaktinin tüm güzelliği ile... Karşımda... Gözlerimin önünde...
Karşı mahallenin sokak lambaları son anlarını yaşıyor... Aydınlığa inat sanki...
Gün ağarıyor... Güneşi görmeme daha çok var o tepelerin ardından...
İşte o tepelerde çayırlarda ilk kırağılar baş göstermeğe başlamış...
Kışın ilk habercileri olsa gerek...
Yeni sürülmüş tarlaların toprak karası yeşili hafiften karartıyor...
Yeşil, mavi ve karanın tam ortasın kıpkırmızı... Nasıl da belli ediyor kendini...
Dalgalanıyor poyrazın esenliğinde... O da hazır aydınlığa... O da hazır yeni bir güne...
Albayrağım... Dalgalan sende... Gerisi malum...
Allah'ım sana şükürler olsun... Yeni bir güne daha esenlik içinde girdiğimize...
Dünyanın acımazlıkları bize oyun oynuyor... Düşündüğümüzde farkına vardığımız...
Ey Allah'ım ! Hayatımızın her anını Rasulullah (s.a.v.) in yaşadığı hayat tarzı yap...
Bizleri, anne-babamızı ve tüm müminleri bağışla...
Biz sana yalvarmasını, dua etmesini, şükretmesini bilmiyoruz...
Sana yalvarmasını bilenler hürmetine... Dua etmesini bilenler hürmetine... Şükretmesini bilenler hürmetine...
Dualarımızı kabul eyle... Günahlarımızı affeyle...
iRFaN
22 Ekim 2009
07.25
Bu Yazı İrfan Erden tarafından yazılmış ve 1 Ekim 2010 Tarihinde izni ile sitemize eklenmiştir.